SEVGİLİLER GÜNÜ

Nedir Bu Sevgililer Günü? Her önüne geleni sorgusuz sualsiz tüketmeye alıştırılan yurdum insanı da hiç ses etmeden, Sevgililer gününü "bütün dünya da kutlanıyor, neden bizde de kutlanmasın?" şeklinde düşünüp, her geçen gün bizi biz yapan tüm değerlerimizi bir köşeye atıp onun yerine Batının aptalları sömürmek için kullandığı saçma sapan adetleri yerleştiriyor. Sevgililer günü, kapitalist çarkların dönmesi için gerekli enerjiyi sağlayan günlerden biri sadece. Tıpkı anneler günü, babalar günü gibi...

Sevgiler Günü'nün başlangıç tarihi eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı. Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu.

İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden, Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ında Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seremoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar.

Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla paralel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Bu günün aşkla ilişkilendirilmesi Ortaçağda ortaya çıktı ve Fransız şairler oturup bu günün aşıklar için önemi hakkında türlü hikayeler ve hurafeler uydurdular. Bugün her tarafta sevgililer gününün kökeni başlığı altında anlatılan türlü hikayeler işte Ortaçağdaki bu işsiz güçsüz şair takımının prenslerin gözüne girebilmek için uydurduğu masallardır.

Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bu adet Amerika’ya İngilizler yoluyla girdi ve 20.yüzyıl ortalarına kadar sevgililerin birbirlerine aşk mektupları veya posta kartları attıkları bir gün olarak devam etti. Daha sonra Amerikalı sanayiciler böylesine bir hurafenin potansiyel tükettirme gücünü fark ettikleri için bu günde hediye verilmesi gerektiği yollu kampanyalara başladılar ve Aziz Valentin günü bugünkü şeklini almaya başladı. 1980’ler sonrası elmas endüstrisi dünya çapında yaptığı seri kampanyalarla Sevgililer gününde en güzel hediyenin mücevher olduğu propagandasına girişmiştir.


Batıya ait olan bu hurafe, şirketlerin globalleşmesiyle dünyanın her tarafına da itinayla sokuldu hatta Japonya ve Tayvan gibi kültürel olarak bu olayla tamamen ilgisi olmayan ülkelerde bile müthiş pazarlama kampanyalarıyla Sevgililer Günü kabul ettirildi. Aynı şekilde yıllarca yapılan pazarlama propagandaları sonucu Katolik kilisesi etiketli Valentine günü bizde de Sevgililer günü olarak kutlanmaktadır.

Sevgililer Günü nedeniyle tüm Türkiye'de hediye amaçlı 100 trilyonluk alışveriş yapıldığı tahmin ediliyor. Bankalararası Kredi Kartı Merkezi'nden alınan bilgilere göre geçen yıl Türk halkı Sevgililer Günü'nde kredi kartından toplam 340.8 milyon YTL harcama gerçekleştirdi. Türkiye'de 2.5 milyon dal kesme çiçek satıldı. Türkiye'de yılda toplam 500 bin dal kesme çiçek üretildiği de dikkate alınırsa bu rakamın büyük bir kısmı geçen yıl ithalatla karşılandı. Sevgililer Günü için yapılan harcamalar her geçen yıl biraz daha artış gösteriyor. Zaten yıllar itibariyle harcanan rakamlar bu durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Türkiye'de 2004 yılında Sevgililer Günü'nde kredi kartıyla 123 milyon YTL harcama yapılırken 2005 yılında bu rakam 282 milyon YTL'ye, 2006 yılında da 340.8 milyon YTL'ye yükseldi.

Görüldüğü gibi; Sevgililer Günü kapitalist toplumun ekonomiyi hareketlendirme arayışının bir sonucudur. Kapitalizm insani duygularımızı da bir pazar konusuna dönüştürmüş durumda. En insani duygularımızı sömürerek bir sürü günler yaratarak (anneler günü, babalar günü, doğum günü, sevgililer günü vs.) elindeki mallarını elden çıkarıp kârına kâr katacağı bir pazar yaratmıştır.


Not: İllaki Sevgilime hediye alacağım diyenler hayırlı bir işe vesile olsunlar: Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı, 14 Şubat Sevgililer Günü için 7 ağaç armağan etme imkanı sunuyor. ÇEKÜL, 'Sevgiliniz 7 Ağaçla Birlikte Yeşersin' kampanyasıyla bir bireyin ihtiyaçlarının karşılanması için bir yılda tüketilen 7 ağacı yeniden doğaya kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. 7 ağaç için 30YTL.