
Kıbrıs’ın benim hayatımda yeri çok ayrı. Çocukluğumun en güzel günleri Kıbrıs’ta geçti. Kıbrıs’la ilgili pek çok şeyi çok küçük yaşımda öğrendim. Bana göre tarih ayrıntılarda gizlidir. Ayrıntıları bilirseniz tarihe farklı gözle bakarsınız. Türk Kurtuluş Savaşında da o kadar çok ayrıntı var ki...Bende o ayrıntılardan bir tanesini paylaşmak istedim, Kıbrıslı Türklerin Milli Mücadeleye katkılarını...
Türk Kurtuluş Savaşı yıllarını Kıbrıslı Türkler çok canlı olarak yaşadılar ve her yönü ile bu savaşla özdeşleştiler. Bir yolunu bulup Anadolu'ya geçen ve savaşa katılanlar oldu. Kıbrıs Türk basını Anadolu direnişini destekleyici yayınlar yaptı. O yılların gazeteleri bu yöndeki manzumeler ve düzyazılarla doludur. Mizah gazetesi Davul ise, Rum-Yunan ve İngiliz propagandasına karşı güçlü bir mizahî savaşım verdi. Diğer yandan köylerle kasabalar yardım toplayıp Anadolu'ya göndermek için birbirleri ile yarıştılar. Yardım toplamanın bir yolu da müsamereler düzenlemek ve oyunlar sahnelemekle gerçekleşti. Kaynaklara göre o dönemde bu şekilde çok sayıda etkinlik düzenlendi.
Türk Kurtuluş Savaşı yıllarını Kıbrıslı Türkler çok canlı olarak yaşadılar ve her yönü ile bu savaşla özdeşleştiler. Bir yolunu bulup Anadolu'ya geçen ve savaşa katılanlar oldu. Kıbrıs Türk basını Anadolu direnişini destekleyici yayınlar yaptı. O yılların gazeteleri bu yöndeki manzumeler ve düzyazılarla doludur. Mizah gazetesi Davul ise, Rum-Yunan ve İngiliz propagandasına karşı güçlü bir mizahî savaşım verdi. Diğer yandan köylerle kasabalar yardım toplayıp Anadolu'ya göndermek için birbirleri ile yarıştılar. Yardım toplamanın bir yolu da müsamereler düzenlemek ve oyunlar sahnelemekle gerçekleşti. Kaynaklara göre o dönemde bu şekilde çok sayıda etkinlik düzenlendi.
Anadolu direnişinin, Kıbrıs'tan gelebilecek tehlikelere karşı Kıbrıs'ta istihbarat yaptığı ve istihbarat topladığı da biliniyor. Kıbrıslı Türklerin bu konuda da önemli görevler yaptıklarını varsaymak gerekiyor.
1919'da başlayan ve 3 yıl süren kuraklık sonucu giderek fakirleşen ve açlık çeken Kıbrıs Türkü, açlığına ve İngiliz Sömürge İdaresinin baskılarına rağmen Anadolu'nun kurtuluşu için her şeye katlanmayı göze alacaktı. Camilerde dualar okunacak, müsamereler düzenlenecek, kartpostallar satışa çıkarılacak, paralar toplanıp kurtuluş mücadelesi veren Anadolu'ya gönderilecekti.Bu uğurda kimileri GirneKalesi'ne hapsedilecekti.
Gazeteci İzzet R. Yalın bir yazısında; Girne Kalesi'ne hapsedilenlerden bir tanesinin (Dr. Esat Bey) eşi daha sonra Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı'na katılma mutluluğuna erişen ilk Kıbrıslı Türk kadını olduğunu yazmıştı. Kurtuluş savaşına katılma mutluluğuna erişen bir başka Kıbrıslı Türk de Milli Sanatkar ve diş tabibi Polili Ali Rıza Efendi olacaktı. Hatta Kurtuluş Savaşı'nın sürdüğü bir sırada 1922 Mayıs’ında Ali Rıza Efendi, Mustafa Kemal Paşa'ya altından heykelini yaparak Çorum'da bizzat takdim edecekti.
Anadolu’da Milli Mücadelenin başlamasıyla birlikte Kıbrıslı Türkler çeşitli etkinliklerde bulunarak, bu harekete destek verirler. Kıbrıs’ta yayınlanan “Doğru Yol” ve “Söz” gazeteleri Milli Mücadeleye parasal yardım amacıyla oyunlar sahnelendiğini belirtmektedir. Başta “Muhacirini İslamiyye Yardım Cemiyeti” ve “Hürriyet ve Terakki Kulübü” olmak üzere çeşitli yardım cemiyetleri, Milli Mücadele’ye katkıda bulunmak için müsamereler düzenlerler. 1920-1922 yıllarında “Türk Kanı”, “Vatan Yahut Silistre”, “Yarım Türkler”, “Tiraje”, “Muhterem Katil” bu amaçla sahnelenen oyunlardır.
Kıbrıslı vatanseverler, Milli Mücadeleye katkıda bulunmaya devam eden yazılar Söz ve Doğru Yol gazetelerinde sürekli yayınlanmıştır. Gazetelerde sahnelenen oyunlara halkın katılımını sağlamak için çağrılar yapılmış, düzenlenen müsamerelerden elde edilen hasılat da Milli Mücadele için kullanılmıştır. Ayrıca, müsamerelerde elde edilen hasılat açık bir şekilde düzenli olarak gazetelerde yayınlanırdı. Böylece kamuoyunun bilgisi ve denetimi de sağlanmış oluyordu.
Kıbrıs’ta düzenlenen yardım amaçlı tiyatrolar ile Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlık yetkisini alması üzerine hazırladığı 8 Ağustos 1921 tarihindeki Tekalif-i Milliye Emirleri arasında bir ilişki olabileceği düşünülebilir. Nitekim düzenlenen müsamereler 1921 yılında önceki yıla göre bir artış göstermektedir. Bunun yanında, Büyük Taarruz öncesi müsamerelerde bir yoğunluk olduğu da gözlenmektedir.
Anadolu’da Milli Mücadelenin başlamasıyla birlikte Kıbrıslı Türkler çeşitli etkinliklerde bulunarak, bu harekete destek verirler. Kıbrıs’ta yayınlanan “Doğru Yol” ve “Söz” gazeteleri Milli Mücadeleye parasal yardım amacıyla oyunlar sahnelendiğini belirtmektedir. Başta “Muhacirini İslamiyye Yardım Cemiyeti” ve “Hürriyet ve Terakki Kulübü” olmak üzere çeşitli yardım cemiyetleri, Milli Mücadele’ye katkıda bulunmak için müsamereler düzenlerler. 1920-1922 yıllarında “Türk Kanı”, “Vatan Yahut Silistre”, “Yarım Türkler”, “Tiraje”, “Muhterem Katil” bu amaçla sahnelenen oyunlardır.
Kıbrıslı vatanseverler, Milli Mücadeleye katkıda bulunmaya devam eden yazılar Söz ve Doğru Yol gazetelerinde sürekli yayınlanmıştır. Gazetelerde sahnelenen oyunlara halkın katılımını sağlamak için çağrılar yapılmış, düzenlenen müsamerelerden elde edilen hasılat da Milli Mücadele için kullanılmıştır. Ayrıca, müsamerelerde elde edilen hasılat açık bir şekilde düzenli olarak gazetelerde yayınlanırdı. Böylece kamuoyunun bilgisi ve denetimi de sağlanmış oluyordu.
Kıbrıs’ta düzenlenen yardım amaçlı tiyatrolar ile Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlık yetkisini alması üzerine hazırladığı 8 Ağustos 1921 tarihindeki Tekalif-i Milliye Emirleri arasında bir ilişki olabileceği düşünülebilir. Nitekim düzenlenen müsamereler 1921 yılında önceki yıla göre bir artış göstermektedir. Bunun yanında, Büyük Taarruz öncesi müsamerelerde bir yoğunluk olduğu da gözlenmektedir.
Anadolu Zaferi, anında Kıbrıs'a da yansıdı. 9 Eylül günü, İzmir'in kurtuluşu duyulur duyulmaz Lefkoşa'da bir miting yapılarak bu kurtuluş kutlanır ve Mustafa Kemal'e kutlama mesajları gönderilir.
İngiliz Valisi'nin Büyük Zaferden sonra Kıbrıslı Türklere söylediği şu sözler, Kıbrıslı Türkler'in Türk Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal'le ilgili duygularını saptayan önemli bir tarihî kanıttır:
"Türkiye'de halk zafer sevinci ile coşuyor ve şenlikler düzenliyor. Buna bir diyeceğimiz yok. Fakat sizlere ne oluyor? Mustafa Kemal'in ne yüzünü gördünüz, ne de sesini duydunuz. Buna rağmen sokaklara dökülüp, O'nun zaferlerini kutluyorsunuz! Hayret doğrusu!"
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Kıbrıs Türklerinin kurtuluş savaşına gösterdiği alaka ve yardımlardan o denli memnun kalır ki; TBMM Hükümeti Matbuat ve İstihbarat-ı Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından 21 Ağustos 1922 tarihinde Kıbrıs'ta yayınlanan Söz Gazetesine Ahmet Ağaoğlu imzası ile şu mektubu gönderir:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Matbuat ve İstihbarat-ı Müdüriyet-i Umumiyesi Matbuat Şubesi Ankara 21 Ağustos 338. Kıbrıs'ta münteşir Söz gazetesi Müdüriyeti Aliyesine Anadolu her türlü mevani ve müşkilata göğüs gererek, hayat ve istiklalini teminden ibaret olan gaye-i mukaddesasına doğru azimkar ilerlerken dava-ı Millisine karşı Türk ve islam aleminin göstermekte olduğu teveccüh ve müzaharet-i samimaneden fevkalhad müthehasis bulunmaktadır. Bu yüksek alakanın husul ve idamesinde kıymetli bir amil olan neşriyat-ı vatanpervanenizden dolayı bilhassa arz-ı teşekkür eder ve mücahedat-ı meşkurenizde devamınızı ricasıyla teyid-i ihtiram eylerim efendim,
"Matbuat ve İstihbarat-ı Müdür-i Umumisi Ağaoğlu Ahmet”
19 Mayıs'ı Atatürk, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edince Kıbrıs Türkleri de bu bayramı önceleri İngiliz Sömürge İdaresi'nin baskısı nedeniyle sessizce, kapalı yerlerde kutlar. Ama bu baskılara rağmen 19 Mayıs 1944'de KATAK, Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi ve Umum Lefkoşa kurum ve kuruluşlarının iştiraki ile Lefkoşa Cirit Hisarında "19 Mayıs Gençlik ve Spor Gösterileri" düzenler. Böylece 19 Mayıs Kıbrıs'ta ilk kez aleni bir şekilde kutlanır. Hem de Cirit Hisarında Türk Bayrakları açılarak...
Görüldüğü gibi Kıbrıs Türkü hiçbir zaman Anadolu'dan ve Anadolu Türkünden kendisini ayrı hissetmedi. Çünkü zaten kendisi Anadolu Türk’üydü. Kıbrıs’la Türkiye etle tırnak gibidir, et nasıl tırnaktan ayrılmazsa Kıbrıs olmadan Türkiye düşünülemez.